Kapalı Alan Fobisi : Klostrofobi




Yeterince hava alamadığını zannetme,terleme, titreme, nefes darlığı, bayılacakmış gibi olma, baş dönmesi, bulantı, uyuşma... unlar klostrofobinin belirtileri...

Asansör, uçak, tren, gemi kamarası gibi küçük ve kapalı yerlerde kapana kısılmış ve boğulacak gibi hissediyorsanız muhtemelen klostorofobiniz var. Kapalı yerde kalma korkunuz günlük yaşamınızı etkiliyorsa, örneğin artık hiç asansöre binemiyor, sinemaya gidemiyorsanız doktora başvurmanız şart. Maltepe Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Peykan Gökalp anlattı.

Klostrofobi nedir?
Kapalı yerlerde bulunmakla ilgili mantıklı olmayan, orantısız korkuya klostrofobi diyoruz.Klostrofobisi olanlar genellikle kendilerini asansör, uçak, tren, gemi kamarası gibi nispeten küçük ve kapalı yerlerde rahatsız hissederler. Mekan geniş olsa bile kapıları kapalı, pencereleri dar ve az sayıda olan kalabalık yerlerde de korku duyarlar.

Belirtileri neler?
Az önce belirttiğimiz ortamlarda kişi kendini kapana kısılmış gibi hisseder. Sanki duvarlar üstüne geliyormuş gibidir. En sık rastlanan yakınma ise bu ortamlarda boğulacak gibi olma duygusudur. Bedende de bazı değişiklikler görülür. Örneğin çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, yeterince hava alamadığını hissetme, bayılacakmış gibi olma, baş dönmesi, bulantı, ellerde, kollarda, bazen bacaklarda karıncalanma-uyuşma ortaya çıkabilir.

Korku birkaç defa yaşandıktan sonra kişi kapalı yerlerden uzak durur. Yani artık asansöre, uçağa binilmez, kapalı odalara, sinema gibi ortamlara girilmez. Eğer kişi kapalı bir oda veya salona girmek zorundaysa, ilk iş olarak çıkış kapılarını, pencereleri kontrol eder, kapıya yakın oturur. Eğer mümkünse kapıların kapatılmasını engeller.

Hastaların ortak özellikleri neler?
Klostrofobisi olanlar genellikle gergin, kaygı seviyesi yüksek, yaşamlarını korktukları duruma göre ayarlayan kişilerdir.

Kapalı yer korkusu ne sıklıkta görülür?
Toplumdaki kişilerin yüzde 7 -10’unda hafiften şiddetliye kadar farklı derecelerde kapalı yer korkusu görülüyor. Ancak şiddetli klostrofobi nüfusun yüzde 2’sinde ortaya çıkıyor. Yani 100 kişiden 2’si hiçbir şekilde kapalı bir mekana giremiyor. Bazı insanlarda kapalı yer korkusu bazen MR (emar) denilen görüntüleme tekniği sırasında ortaya çıkıyor. MR çektiren en az 10 kişiden birinde ilk defa klostrofobiye dayalı panik atak görülebiliyor. Hatta bazen tetkik tamamlanamıyor.

Klostrofobinin nedenleri neler?
Aslında tek bir nedeni yok. Çocukluk veya ergenlik döneminde yaşanmış korkutucu bir olay, örneğin cezalandırma amacıyla küçük bir odaya kilitlenmek klostrofobiye sebep olabilir. Bazen bir filmde hatta rüyada görülen tutsaklıktan etkilenme söz konusu olabilir. Klostrofobikler aile bireylerinden de etkilenebilir. Çok kaygılı, evhamlı ya da panik atak yaşayan, korkularını kontrol altına alamayan bir ana-baba çocuğunun da fobik olmasına zemin hazırlayabilir.

Bazen mizaç özelliklerine bağlı olarak çok küçük yaştan itibaren çocukların davranışlarında tutukluk görülür. Bu çocuklarda annesine yapışma, yeni durumlara uyum göstermekte zorlanma ve kolayca heyecanlanma görülebilir. İşte bu çocuklarda daha sonra klostrofobi veya diğer fobiler ortaya çıkabilir.

Posta Gazetesi


Daha yeni Daha eski

İletişim Formu