Richard Wagner, [[[Alman]]] bestecisidir (1813-1883). Leipzigde doğan Wagner, daha çocukluk yıllarında kendini tiyatronun büyüsüne kaptırdı. [[[Felsefe]]]. ve müzik öğrenimini birlikte sürdürdükten sonra başarısız birer deneme olan ilk operalarını yazdı. [[[Almanya]]]da orkestra yöneticiliği yapan, ardından [[[Fransa]]] ve [[[İngiltere]]]yi dolaşan Wagner, meslek yönünden çok güç yıllar yaşıyordu.
İlk başarısını Dresdende, Rienzi operasıyla kazandı. 1849da devrimci harekete katıldığı için Almanyadan kaçmak zorunda kalan besteci önce Zürichte, sonra Venedikte yaşadı. Alacaklılarının elinden kurtulmak için Münihe gidip Bavyera kralının yanına sığındı. Fakat bu sefer de kendisini çekemeyenler yüzünden rahatı kaçmıştı, yeniden İsviçreye döndü, orada Lîsztin kızı Cosima ile birlikte altı yıl büyük bir mutluluk içinde yaşadı. Bayreuthda eserlerinin olağanüstü bir başarı kazandığını gördükten sonra Venedikte ansızın öldü.
Lirik Dram
Wagnerin savunuculuğunu yaptığı yeni lirik sanat anlayışı, operayı basit bir eğlence olmaktan kurtarıp seyircinin ruhsal durumunu etkileyen müzikli bir dram haline getirmeyi amaçlar. Bu yeni sanat, Kelt ya da Germen halk masallarından (Nibelungen destanı, Graal efsanesi) alınma konular çerçevesinde işlenen simgesel temalardan (özgürlük, aşk yoluyla ruhun yücelmesi, günahlarından arınması) esinlenir.
Wagnerin operalarında, recitativolar aracılığıyla birbirine bağlanan arya, düo, koro gibi geleneksel formüller bir yana bırakılmış, bunların yerini recitativolar ile şarkıları aynı hareket içinde bağdaştıran «kesintisiz müzik» almıştır. [[[Yunan]]] trajedilerindeki koronun görevine benzer bir rol oynayan orkestra, şarkının gidişini büsbütün kendi haline bırakarak dramın açıklamasını yapar. Bütün bunlardan başka leitmotif ilkesi, yani bir düşünceyi, bir duyguyu ya da eserin kahramanlarından birini simgeleyen ana tema bütün eser boyunca bilinçli ve düzenli bir biçimde sık sık kullanılır.
Böylece tiyatro, şiirden müzik ve dansa, dekor ve giysilerden eserin sahneye koyulusuna ve ışık oyunlarına kadar bütün sanatların kaynaşıp bütünleştiği sihirli bir pota olur. Bütün bu gereçsel ve teknik koşullar, Wagnerin pek çok kitabında (Geleceğin [[[Sanat]]] Eseri) açıkladığı felsefî düşünceleri için birer dayanaktır.
Bazı Eserleri
Uçan [[[Hollanda]]]lı, Tannhauser, Nürnbergli Usta Şarkıcılar, Nibelungen Yüzüğü (Ren Altını, D/e Walküre, Siegfried ve Tanrıların Çöküşü bu operanın bölümleridir), Tristan ve İsolde.
Bayreuth [[[Tiyatro]]]su
Wagner, Bavyera kralı Ludwig llnin yardımıyla en büyük düşünü gerçekleştirebildi: eserlerini temsil etmek için özel olarak yapılmış bir tiyatro binası kurdu. 1876da açılışı yapılan Bayreuth Tiyatrosu bugün bile yalnız Wagnerin operalarına ayrılmış ünlü bir festivale sahne olur.
MAİLCE
İlk başarısını Dresdende, Rienzi operasıyla kazandı. 1849da devrimci harekete katıldığı için Almanyadan kaçmak zorunda kalan besteci önce Zürichte, sonra Venedikte yaşadı. Alacaklılarının elinden kurtulmak için Münihe gidip Bavyera kralının yanına sığındı. Fakat bu sefer de kendisini çekemeyenler yüzünden rahatı kaçmıştı, yeniden İsviçreye döndü, orada Lîsztin kızı Cosima ile birlikte altı yıl büyük bir mutluluk içinde yaşadı. Bayreuthda eserlerinin olağanüstü bir başarı kazandığını gördükten sonra Venedikte ansızın öldü.
Lirik Dram
Wagnerin savunuculuğunu yaptığı yeni lirik sanat anlayışı, operayı basit bir eğlence olmaktan kurtarıp seyircinin ruhsal durumunu etkileyen müzikli bir dram haline getirmeyi amaçlar. Bu yeni sanat, Kelt ya da Germen halk masallarından (Nibelungen destanı, Graal efsanesi) alınma konular çerçevesinde işlenen simgesel temalardan (özgürlük, aşk yoluyla ruhun yücelmesi, günahlarından arınması) esinlenir.
Wagnerin operalarında, recitativolar aracılığıyla birbirine bağlanan arya, düo, koro gibi geleneksel formüller bir yana bırakılmış, bunların yerini recitativolar ile şarkıları aynı hareket içinde bağdaştıran «kesintisiz müzik» almıştır. [[[Yunan]]] trajedilerindeki koronun görevine benzer bir rol oynayan orkestra, şarkının gidişini büsbütün kendi haline bırakarak dramın açıklamasını yapar. Bütün bunlardan başka leitmotif ilkesi, yani bir düşünceyi, bir duyguyu ya da eserin kahramanlarından birini simgeleyen ana tema bütün eser boyunca bilinçli ve düzenli bir biçimde sık sık kullanılır.
Böylece tiyatro, şiirden müzik ve dansa, dekor ve giysilerden eserin sahneye koyulusuna ve ışık oyunlarına kadar bütün sanatların kaynaşıp bütünleştiği sihirli bir pota olur. Bütün bu gereçsel ve teknik koşullar, Wagnerin pek çok kitabında (Geleceğin [[[Sanat]]] Eseri) açıkladığı felsefî düşünceleri için birer dayanaktır.
Bazı Eserleri
Uçan [[[Hollanda]]]lı, Tannhauser, Nürnbergli Usta Şarkıcılar, Nibelungen Yüzüğü (Ren Altını, D/e Walküre, Siegfried ve Tanrıların Çöküşü bu operanın bölümleridir), Tristan ve İsolde.
Bayreuth [[[Tiyatro]]]su
Wagner, Bavyera kralı Ludwig llnin yardımıyla en büyük düşünü gerçekleştirebildi: eserlerini temsil etmek için özel olarak yapılmış bir tiyatro binası kurdu. 1876da açılışı yapılan Bayreuth Tiyatrosu bugün bile yalnız Wagnerin operalarına ayrılmış ünlü bir festivale sahne olur.
MAİLCE