Erfelek İlçesi ve Özellikleri

Eskiden halk arasında Cumayanı olarak bilinen İlçe Merkezinin kuruluşu 1750’li yıllara dayanmaktadır. 1876’da fahri bucaklık verilmesiyle ismi Karasu olarak değişmiştir. Karasu Bucağı 1911 yılında resmi bucak merkezi olarak teşkilatlanmış, 01.04.1960 tarihinde ise ilçe statüsüne kavuşmuştur. Yeni teşkilatlanan İlçenin ismi ise etrafındaki Erfelek ormanlarından esinlenerek Erfelek olmuştur. Erfelek il merkezine 28 km. uzaklıkta küçük ve şirin bir ilçe merkezidir.



Tarihi seramik eserler, yer altı tünelleri, mağaralar ve savaş aletleri ilçenin toprakları üzerinde çeşitli uygarlıkların yaşadığını gösterir. Ancak bilgisizlik nedeni ile bu tarihi eserler ya değerinin farkında olunmadan imha edilmiş ya da çok düşük ücretlerle satılmıştır. Himmetoğlu Köyünün bulunduğu yerde Rumlar zamanından kalma harabeler mevcut olup burada bir kasaba kurulmuş olduğu sanılmaktadır. Sarıboğa Köyünde çok eskiye ait mağaralar mevcuttur. Kaldırayak Köyünün Gerdankıran Tepesinde tarihi bir mağara ve devamında tünel mevcuttur. Bu tünel yaklaşık 2 km. uzunluğunda olup Erfelek ilçesi Okçul Mahallesine açılmaktadır, İlçe merkezinde 1931-1932 yıllarında Ali KARASU adlı şahıs bahçesindeki toprağı kazarken bir tarihi eser kalıntısına rastlamıştır. Bu eserin etrafı temizlendiğinde bir hamam kubbesi meydana çıkmıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki ilçe merkezi ve köylerinde daha öncede çeşitli yerleşim birimlerinin kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır. Horzum Köyünde tesadüfen yapılan kazılarda çeşitli tarihi eserler çıkmış olup bu eserler Sinop Müzesinde sergilenmektedir. Hemen hemen tüm köylerimizde Rum mezarlıklarına rastlamak mümkündür.

İlçe sınırları dahilindeki kırsal kesimde tarih öncesi ( prehistarik ) yerleşimlere rastlanmıştır. Bu yerleşim yerleri (höyükler) Koruma Kurulunca tescil edilerek koruma altına alınmıştır.

Bu höyüklerden anlaşılacağı üzere Erfelek kırsal kesimi ilk Tunç Çağında (M.Ö. 3000) yoğun iskan görmüştür. Bizans ve Roma yerleşimine rastlanmaktadır.

Bunları şöyle sıralayabiliriz; 

- YAMA TEPE HÖYÜK ( Karacaköy hudutları içinde ) ilk Tunç Çağı
- HARMAN TEPE HÖYÜK ( Bıyıklı Mahallesi hudutları içinde ) Genç Kalkolitik Çağ
- ÇİLTEPESİ ( Başaran Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
- KUM TEPESİ ( Hamidiye Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
- KAHKÜLTEPE ( Hamidiye Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
- HALİL USTA TEPESİ ( Hasandere Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
- ÜVEZ YANI ( Kirenpara Mahallesi Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
- ÖREN TEPE ( Mescit Düzü Köyü Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ-Roma
- GAVUR TEPESİ ( Kazmasökü Meydan Mahallesi) İlk Tunç Çağ- Genç Frig
- SARI MUSTAFA TEPESİ ( Kazmasökü Meydan Mahallesi) İlk Tunç Çağ
- TEPECİK ÜSTÜ ( Sorkun Köyü ) İlk Tunç Çağ- Genç Dönem
- KIRAN TEPE ( Çakırköy ) İlk Tunç Çağ

MS. 110 yıllarında zamanın Sinop Valisi PLYNİ tarafından Sinop a 16 mil mesafeden muntazam su yolları yapılarak su getirildiği, bu su yolunun da ilçenin Hasandere Köyünden geçtiği kalıntılardan anlaşılmaktadır. İlçe merkezine 2 km. uzaklıkta Kaldırayak Kuz Mahallesinde Rumlara ait bir kilise kalıntısı bulunmakta olup yerli halk tarafından bilinçsizlik sonucu tahrip edilmiştir.

İlçenin Abdurrahmanpaşa Köyünde UZUNTÜRBE, Tekke Köyünde SARITEKKE, Balıfakı Köyünde FAKI TÜRBESÎ, Sarıkum Köyünde HALİL TÜRBESÎ, Akçaçam Köyünde AŞIK HASAN TÜRBESÎ, Kızılcaelma Köyünde ÇİLE TÜRBESİ, Yeniköyde ise AKPINAR ve KANLI TÜRBE ler mevcut olup bunlardan UZUN TÜRBE ve SARI TEKKE de yılın belli günlerinde pazarlar kurulur, dualar okunur. Akçaçarn da bulunan
AŞIK HASAN TÜRBESÎ nde yatanın ise SEYYÎD BİLAL Hazretlerinin kardeşi olduğu rivayet edilmektedir.

Coğrafi Durumu


İlçemiz, Ülkemizin Batı Karadeniz Bölgesinde yer almakta olup, doğuda Sinop İl Merkezi, Güneyde Boyabat İlçesi, Batıda Ayancık İlçesi, Kuzeyde Karadeniz ile çevrilmiştir. Etrafı ormanlarla kaplı, denize de kıyısı bulunan, eşsiz tabiat güzellikleriyle eşine ender rastlanan bir İlçedir.

İlçenin yeryüzü şekilleri Karadeniz Bölgesinin yüzey şekillerine uygun bir özellik gösterir. Ancak denize kıyısı olan bölgelerinde yalıyar tipi kıyı özelliği görülmez. Dağlar denize paraleldir. Kıyıdan uzaklaştıkça yumuşak bir yükseltiyle tepe özelliği gösteren yapıdan sonra kıyıya paralel dağlar yükselir. Domuz dağı, Büyük Dağ ve Hacıbey ormanları en yüksek noktalardır.

Arazi; güneyde dağlık, kuzey ve doğuda engebeli ve düz yapıdadır. Dağlık arazinin tamamı ormanlarla kaplıdır. İlçenin ortasından geçen Karasu Çayı düz ve verimli bir ova şeridi oluşturarak kuzey doğudan Karadeniz’e dökülür. Karasu Çayı 45 km. uzunluğunda olup, 1.175 m. kod farkı vardır.

İlçenin yüzölçümü 410 km2’dir. Bunun % 68.5’i orman, %29.4’ü tarım arazisi ve %2.1’i meradır.

İlçemizin sahil kısımlarında kışlar ılık, yazlar sıcak ve her mevsim yağışlı olup, yağış miktarı 600-1000 mm’dir. Güneydeki dağlık bölgelerde ise geçit iklimi hakimdir.Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlıdır. Yağış ortalaması 400-500 mm’dir.

İlçemizin denizden uzaklığı ortalama 17 km, denizden yüksekliği ise ortalama 200 metre civarındadır.


İlçe nüfusunun yaklaşık % 70 i köylerde yaşadığından tarım kültürü hakim görülmektedir. Bu nüfusun tamamına yakını tarım, hayvancılık ve orman işçiliğiyle geçimini sağlamaktadır, İlçe merkezi ve çevre yerleşim birimlerinde bulunan ufak tefek sanayi tesisleri, yurt içi ve yurt dışı olmak üzere sanayi bölgelerine yoğun göç yaşandığından ilçede sanayi kültürünün de etkisi görülmektedir.

İlçede Türkler in yanında gürcüler, abazalar, lazlar, çerkezler, seyrek de olsa bir çok köye serpişmiş göçmenler yaşamaktadırlar, Lozan Antlaşması hükümlerine göre yapılan esirlerin mübadelesi sırasında 1924 yılında Karacaköy den Yunanistan a gönderilen 60 hane Rum vatandaşının yerine aynı köye yine Yunanistan dan getirilen 43 hane Türk vatandaşı ilçenin kültürel ve sosyal yapışma olumlu katkılar koymakta, zengin bir mozaik oluşturmaktadır, İlçede hiçbir etnik çatışma, mezhep ayrımı vb. olumsuz davranışa rastlanmadığı gibi her insan başkalarının gelenek ve göreneklerim tanımaya, öğrenmeye çalışmaktadır,

İlçe yaşayanları dini bayramlara büyük önem vermektedir. Kent merkezinde yaşayanların yanında gurbetçiler de dini bayramlarını doğdukları köy veya mahallede kutlamaya özen göstermektedirler. Bu durum bazen aynı mahallede doğmuş ancak uzun yıllar birbirini görmemiş hatta hiç tanışmayan insanların tanışmalarını, görüşmelerini de sağlamaktadır.

Erfelek’li genel olarak ananevi geleneklerine ve göreneklerine bağlıdır, İlçe halkı genelde yardım severdir, İlçenin küçük olması herkesin herkesi tanımasın! sağladığından imece, düğün, nişan, cenaze gibi insanların bir araya gelmelerini gerektiren aktivitelerin çevre yerleşim birimlerine oranla Erfelek te daha görkemli yaşandığı gözlenmektedir.

İlçe yoğun göç verdiğinden nüfusun çok daha fazlası gurbette yaşamaktadır. Gurbetçiler erkek veya kız fark etmeksizin evlilik törenlerin! yaşadıkları yerlerde değil memleketlerinde yapmayı tercih ettiklerinden, ilkbahar ve yaz aylarında haftada 8-10 u bulan nişan, düğün, kına gecesi gibi etkinliklerden dolayı ilçe merkezi ve köylerinde zaman adeta uzun süreli bir festival ve şölen havasında geçmektedir.

Her yıl 6 Mayıs’ta Abdurrahmanpaşa köyündeki Uzuntürbe ve Tekke köyündeki sarıtekke’de “Hıdrellez” şenlikleri kapsamında pazar yerleri kurulur, çeşitli eğlenceler yapılır, dualar okunur.

Yerleşim yerinin Cumayanı adını almasına neden olan sebeplerden dolayı her hafta Cuma günleri ilçe merkezinde pazar kurulur. Cuma günleri çevre köylerin tamamı ilçeye iner, çarşı ihtiyaçlarım karşılar, resmi dairelerdeki işlerini görür, Cuma namazını kılar, görmek istediği dost ve akrabalarım görür, varsa ürününü satar.

İlçede her yıl Temmuz ayının ilk pazar günü eşine az rastlanır güzellikteki Tatlıca Takım Şelalaleri’nde doğa şenliği düzenlenir, Doğa şenliğinde şelaleler boyunca doğa yürüyüşü (Trakking), yüzme, güzellik yarışması gibi bir çok dalda yarışmalar yapılır.

İlçe dışında yaşayanlar özellikle de İstanbul da yaşayan hemşehrilerimiz bulundukları yerlerde kendi köy demeklerini kurarak bu derneklerde örgütlenmişlerdir. Bu dernekler marifeti ile kendi katkıları ve bizzat katılımları ile değişik köylerde yayla şenlikleri düzenlenir. Bu şenliklerde çeşitli eğlence ve spor karşılaşmalarının yanında ata sporumuz karakucak güreşleri ile yöresel sırık kebabı en fazla rağbet görenidir. Bu tür şenliklere şenliklerin yapıldığı köyün ve çevre köylerin ilçe dışında yaşayan halkı katıldığından insanların beşeri ilişkilerinin gelişmesine, sosyal kaynaşmaya yaptığı katkı büyüktür.

Erfelek te her yıl Eylül ayı içerisinde bir hafta süreli Hayvan ve Emtia panayırı düzenlenmektedir, İlçe Belediyesinin düzenlediği bu panayır etkinlikleri çerçevesinde hayvancılığı teşvik etmek için her cins ve ırktan büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yarışmaları, halk konserleri, söyleşi ve paneller ile yörenin en büyük karakucak güreşleri yapılmaktadır.
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu