Uzaktan kumandanın ilk örneklerinden biri, 1893 yılında
Nikola Tesla tarafından “Hareket Eden Araç Veya Araçların Mekanizmalarının
Kontrolü İçin Cihaz Tekniği” ismi ile geliştirilmiştir.
1903 yılında Leonardo Torres Quevedo, Telekino’yu Paris
Bilim Akademisinde deneysel bir gösteri ile tanıttı. Aynı yıl içinde Fransa,
İspanya, İngiltere ve ABD’de cihazın patentini aldı. Telekino, elektromanyetik
dalgalarla iletilen komutları yerine getiren bir robottu. Telekino uzaktan
kumanda alnında bir öncü ve dünyanın ilk radyo kontrol cihazı olarak kabul
edilmektedir. Torres, 1906 yılında Bilbao Limanında kralın ve büyük bir
kalabalığın önünde bir botu sahilden uzaktan kumanda ile başarılı bir şekilde
yönlendirdi. Daha sonra Telekino’yu mermi ve torpidolara uyarlamaya çalıştı
ancak parasal sorunlar nedeniyle çalışmayı tamamlayamadı. Ìlk uzaktan kumandalı
uçak 1932 yılında uçtu ve uzaktan kumanda teknolojisi yoğun olarak 2. Dünya
Savaşı süresince askeri amaçlarla kullanıldı. Bunun bir sonucu olarak Alman
Wasserfall Füzesi ortaya çıktı.
İlk televizyon uzaktan kumandası 1950’lerin ilk yarısında
Zenith Radyo Şirketi tarafından geliştirildi. Bu uzaktan kumanda (diğer adıyla
“Tembel Kemikler”) televizyona bir kablo ile bağlanmıştı. Bu ağır uzaktan
kumandayı daha kullanışlı hale getirmek için 1955 yılında “Flashmatic” denen
kablosuz uzaktan kumanda geliştirildi. Flashmatic’in çalışma prensibi bir
fotoelektrik hücresi üzerine ışın demeti gönderilmesiydi. Ne yazık ki, hücreler
başka ışık kaynaklarından gelen ışıkla uzaktan kumandadan gelen ışını ayırt
edemiyordu. Ayrıca kumanda ışınının tam olarak hücre üzerine doğrultulması
gerekiyordu.
1956 yılında Robert Adler, “Zenith Uzay Kumandası” adıyla
kablosuz bir uzaktan kumanda geliştirdi. Kanalı ve ses şiddetini değiştirmek
için mekanik ve ses ötesi tekniğini kullanıyordu. Kullanıcı uzaktan kumanda
üzerinde bir düğmeye bastığında mekanik olarak meydana gelen çarpma sesi (her
bir kanal için farklı frekansta) televizyon tarafından tespit edilip kanalın
değiştirilmesini sağlıyordu. Transistorün bulunmasıyla piezoelektrik
kristalleri içeren uzaktan kumandaların geliştirilmesi ile bu teknik daha ucuz
ve kullanılabilir hale geldi. Ancak kullanılan frekans insan kulağının
duyabileceği ses seviyesinin üzerinde olmasına rağmen, bazı genç hanımların bu
sesleri duyabildiği ve bundan rahatsız olduğu, ksilofon ve benzeri ses çıkaran
aletlerin uzaktan kumanda ile aynı frekansta çalışabildiği ve istemsiz kanal
değişikliklerine sebep olması nedeniyle bu tekniğin çok kullanışlı olmadığı
anlaşıldı.
Televizyon kumandalarında daha fazla özellik arayışı,
BBC’nin Ceefax teleteks servisini geliştirmesiyle 1970’lerin sonlarına doğru
ortaya çıktı. Çoğu uzaktan kumanda, sınırlı sayıda özellik sunuyordu. Bazen
kumandalarda sadece dört tane tuş vardı : sonraki kanal, önceki kanal, ses
yükseltme ve ses azaltma. Bu tür kontroller, üç basamaklı sayılarla ifade
edilen teleteksin sayfalarının ihtiyacını karşılamıyordu. Bir sayfanın
görüntülenebilmesi için bir uzaktan kumandanın, sıfırdan dokuza rakam tuşlarına
ve buna benzer başka kontrol tuşlarına ihtiyacı vardı. Önceleri kablolu olan
uzaktan kumandanın sürekli kullanılması sonucu kablosuz olmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Bu nedenle BBC mühendisleri, bazı televizyon üreticisi firmalarla görüşerek
1977-78 yıllarında daha çok özellik içeren ilk kablosuz uzaktan kumanda
örneklerini geliştirdiler. Bu şirketlerden bir tanesi olan ITT daha sonra kendi
adıyla anılacak olan ITT kızılötesi iletişim protokolünü geliştirmiştir.