Yemeyen Çocuğa Yedirmenin 14 Kuralı




Nasıl Davranmalı ?


1. Peşinden kaşıkla koşturmadım. İyi de oldu, poposunun üstüne oturup masada yeneceğini bir şekilde öğrendi sonunda.

2. İki çeşit yemek hazırlıyorum mutlaka. Mesela pilav + balık. Çok sevdiği pilavı bayılarak yemeye çalışırken balığı ağzına ağzına depiyorum. Böylelikle herkes için adil bir beslenme olmuş oluyor.

3. Masaya kendi çatalını / kaşığını götürmesini istiyorum Ata’ dan. Son zamanlarda daha çok severek yapar oldu. Yemeğe motive ediyor sanıyorum.

4. Askeli lise mantığıyla hareket edip yemek saatlerinin hergün aynı olmasına dikkat ettim en başından beri. Bazen de atladığımız yada geciktiği oldu tabi. Ama dikkat etmeye başlayınca aynı saatlerde acıktı ve yemeye başladı.

5. Masada ve oturarak yemek yemek konusunda ısrarlı davranmak çocuğu yemek ve sofra kültürüne yaklaştıracaktır. Ayakta gezerken doyurmaya çalışmak yemeği hafife almasını sağlayabilir diye düşündüm, uzak durdum.

6. Yemek yediği için ödül vermedim şimdiye kadar.. Dün parkta bir anne yemeğini yiyen oğluna ödül olarak kocaman bir çikolata verdi.Yani aslında o anne çocuğuna şu mesajı verdi istemeden: “ödül olarak vediğim abur cubur yaptığım yemeklerden daha değerlidir”. Sakın, sakın, sakın!

7. Yememek için direndiği zamanlarda çok süslü yemek tabakları hazırlayıp bütün dikkatini yemeğe çekmeye çalışıyorum.

8. Sofrada birlikte yiyoruz. Ata yemese de biz yemeye devam ederiz. O da yemeğimizin bitmesini bekler. İşte bu çok önemli bence. Beklemeyi bilmek…

9. Bol bol konuşarak, sesimi alçaltıp yükselterek. Bütün ilgimi Ata’ya verip onunla sohbet ederek yemesini sağlamaya çalışıyorum. Bir dönem evde ne kadar büyük varsa toplanıp Ata yesin diye cümbüş yapıyorlardı. ( Ben okuldayken yemek yedirmek için başlamıştı bu furya.) Tesbih sallayıp helikopter taklidi yapan büyükanneler, televizyon açıp “aa, bak ne varmış” deyip ağzını açmasını sağlayan baba modelleri, def çalıp şarkı söyleyen insanlar… Hatırladıkça ruhum daralıyor. Bir gün annem (emekli sınıf öğretmeni, dikkatinizi çekerim) geldi ve bu hengame bitti :) Tam ekip hazırlanıp sahne alıyordu ki annemin şu cümlesi birden herkesi durdurdu ve susturdu: “Ata’ nın yemeğe konsantre olması lazım, bu şekilde yemek yemeyi öğrenemez”. Tsssssssssssssss, sessizlik ve ardından kaşığı eline alıp incelemeye başlayan ve annannesine hiç itiraz etmeyen bir Ata… İşte o günden beri ekip paydos ettiği için, genelde yemeğe konsantre benim oğlum ;)

10. Bir ara biskuvilere dadandı, artık almıyorum ve abur cubur vermiyoruz. Sadece dişini kaşımak isterse havuç, salatalık, uzun grisinilerden arada sırada veriyorum.

11. Herzaman ama herzaman kendi kendine yemesine izin verdim. Altına bir bez yayarak üstünün başının batmasına göz yumarak yemeği kaşığa daldırmasını zevkle izledim çoğu kez. Hele ki, ilkinde ağzını bulup yuttuğunda çok mutlu olmuştu. İkimiz de anladık ki bu başarmanın ta kendisi ve başarı hazzını zedelemek istemedim, çok çamaşır çıkıyor diye :)

12. Değişik tarifleri denemek iyi bir motivasyon kaynağı anlaşılan. Değişik çorbalar, sebze yemekleri denemek mantıklı olabilir. Ata sayesinde çok değişik ve pratik yemek öğrendiğim için ayrıca mutluyum :)

13. Süt içmek istemezse yoğurt ve peynir takviyesini sıklaştırdım. Sütü sevmek zorudna değil. Ayrıca bir yaprak marulda bir bardak sütten daha fazla kalsiyum var ;)

14. Yemekten önce, yemek sırasında çok fazla su içmesine izin vermedim ki iştahı kesilmesin. Yemekten biraz sonra istediği kadar içebilir sevgili oğlum.
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu